2 Şubat 2020 Pazar

The Grinch

 


 Bir yandan inançlarla, dinlerle birlikte anılan bir yandan da büyük bir tüketim çılgınlığının ana kaynağı olan Noel’in kutlanmaya başladığı tarih meçhul. Ama onu çalmakla nam salmış, yeşil tüylü dostumuz The Grinch’in ne zaman hayatımıza girdiğini net bir şekilde söyleyebiliriz. Amerikalı çocuk kitabı yazarı Theodor Seuss Geisel’in nam-ı diğer Dr. Seuss’un 1955 yılında yayınlanan 33 satırlık resimli şiiri, The Hoobub and the Grinch,  How The Grinch Stole Christmas isimli çocuk kitabına sonra da 1966 yılında TV’de yayınlanan animasyona, 2000 yılında vizyona giren canlı aksiyon filmine ve nihayetinde 2018 yapımı animasyon Dr.Seuss ' The Grinch’e uzanan bir yolculuğa ilham kaynağı olmuştur.

Noel Baba’nın tüm popülerliğinin ve oldukça cömert bir şekilde herkese hediye dağıtmasının adeta diğer yüzüdür The Grinch. Yalnız, mutsuz, dışlanmış ve tam da bu sebeple tüm kutlamalardan, bayramlardan, hediyelerden nefret eden, Noel Baba’nın aksine herkesin hediyelerini çalan bir anti-kahramandır. Geisel’in bu karakteri yaratmasına vesile olan tüketim çılgınlığı karşısındaki huysuzluğu, adeta bayram kutlamalarına topyekûn bir savaş başlatmasına vesile olur. Nihayetinde birbirimizi sevmek ve mutlu olmak, bir araya gelmek için bayramlara, bayramlar ile birlikte hayatımıza giren metalara ihtiyacımız yoktur. Bu basit ve aslında herkesin bildiği ilkeyi adeta dokunulmaz olan dini bir bayram(Christmas) üzerinden dillendirir Dr. Seuss.



Üstelik eserin ve filmin huysuz bir çocuk gibi bir şeyleri irdeleyip, eşelemesi bu meseleyle sınırlı değildir. Toplum tarafından dışlanan, ötekileştirilen bir bireydir The Grinch. Diğer bireylerden farklı bir görüntüye sahip olması nedeniyle yapayalnız bir hayata mahkûm olan kahramanımız, tam da bu izole edilmişlik hali vesilesiyle birbirinin kopyası olan hayatlara yukarıdan, dağın zirvesindeki evinden bakar. Bu konumun bir anlamda tanrısal bir amacı da vardır aslında. Yoldan çıkan insanlığı uyarmak... The Grinch, aşağıdakilerin gittikçe maddiyatçı bir anlayışa evrildiklerini görür. Fakat The Grinch’in ne yanıldığı nokta tam da budur. Çünkü herkes bu değişime teslim olmamıştır. Bu nedenle İsa’nın doğumunu müjdeleyen 25 Aralık günü kocaman bir çam ağacının etrafında ilahi söylenmesini engellemek, onların bir araya gelerek birbirlerine sevgi göstermesinin önüne geçmek için çabalayan The Grinch’in yaptıkları, küçücük bir kız çocuğunun mütevazı yüreği ve annesinin iyimser çabası sayesinde başarısızlıkla sonuçlanır.

 The Grinch (2018), birçok Illumination yapımı gibi hedef izleyici kitlesi olarak yetişkinlerden daha çok çocukları almaktadır. Özellikle de How The Grinch Stole Christmas (2000) ile karşılaştırınca fark daha net bir şekilde ortaya çıkar. Karakter, The Grinch’de saf kötücül olarak çizilmez. İlk andan itibaren yaptığı tüm kötülüklerde kendini bile ikna edemez. Ve nihayetinde The Grinch’in Max, Fred ve Cindy Lou sayesinde değişip dönüştüğüne an be an şahit oluruz. Bu nedenle oldukça kötücül biri olarak çizilen How The Grinch Stole Christmas’daki The Grinch’deki gibi keskin bir geçişe şahit olmayız. Ki bu da karakterin dönüşümünü daha ikna edici bir hale getirmektedir.

Velhasıl kelam,  yeni yıl gecesi farklı olanların, hayvanların, kadınların, çocukların ötekileştirilmediği, ötelenmediği, sevgi dolu, ışıl ışıl, sıcacık bir film izlemek isteyenler için Dr.Seuss ' The Grinch, mükemmel bir tercih olabilir.