3 Mayıs 2015 Pazar

TOZ RUHU: FANTEZİNİN KRALI METİN TOSYALI


Kısa filmler çekerek sinema dünyasına tecrübeli adımlarla giren Nesimi Yetik, tiyatro bölümünden mezun olduktan sonra ‘Zan Şer Hiç’, ‘Annem Sinema Öğreniyor’ ve ‘Döşeğimde Ölürken’ adlı kısa filmleri çeker. Annesi ile kendisinin oynadığı ‘Annem Sinema Öğreniyor’ Berlin film festivali başta olmak üzere birçok festivalde ödül alır. Kısa filmlerin ardından gerçek bir hayat hikayesini beyazperdeye aktarmak için kolları sıvayan Yetik, bunun altından da başarı ile kalkar; Toz Ruhu Adana Altın Koza Film Festivali’nden en iyi film ve en iyi erkek oyuncu ödüllerini alarak döner. Böylece ilk sinema filmi ile ödül alan sayılı yönetmen arasında yerini alır.
Sinemamızda arabesk ya da fantezi müzikleri seven, söyleyen karakterler çokça işlenmiştir. Özellikle kırdan kente şarkıcı olmak için gelen karakterleri unutmak mümkün mü? Bunlardan en unutulmazı ise Ali Nazik karakteri olmuştur. Muhsin Bey filminde izlediğimiz bu karakteri sürekli arabesk, fantezi söylerken görürüz. Ne var ki bu karakterlerin tek amaçları şarkıcı olmak, kaset çıkartmaktır. Bu amaçları doğrultusunda hayata tutunabileceklerdir. Bu da karakterleri kaybeden, filmleri de fazlasıyla melodram yapar.

Oysa Yetik’in gerçek hayatta yaşayan Metin Tosyalı’nın hikayesinden yola çıkarak çektiği filmdeki Metin karakteri daha mantıklı bir kişi görüntüsü çiziyor. Fantezi müziği çok sevmesine rağmen bunu yaşama sebebi haline getirmemiş, hayallerini gerçekleştiremese de ne hayata ne de müziğe küsmemiş biridir Metin Tosyalı. Çok sevdiği temizlikçilik işine devam ederken boş kalan zamanlarında müziğini de icra etmeye devam ediyor.  Tosyalı ufak şeylerle mutlu olmayı biliyor. Tek başına söylediği bir şarkıyı kaydederken yüzünden okunan mutluluk onu anlamamıza yetiyor.

Mesleğinde değme temizlikçi kadına taş çıkaracak denli profesyonel olan Tosyalı, aynı zamanda da işini severek yapar. Bir de buna simetri takıntısı da eklenince karakter çok daha renkli bir hal alır. Onur Ünlü kafasından esintiler taşıyan bu karaktere yönetmenin yapımlarında da çokça izlediğimiz başarılı oyuncu Tansu Biçer hayat verir. Tansu Biçer gibi bir oyuncu ile çalışınca diğer oyunculuklardan pek de beklenti içerisine girmez izleyenler. Ama hiç beklenmeyen bir yan karakter bazen o kadar iyi bir oyunculuk sergiler ki izleyenlere sürpriz yapar. İşte Tosyalı’nın yeğeni olarak izlediğimiz Aytaç Uşun öyle bir oyunculuk sergiler. Daha önce oynadığı Silsile filmindeki başarısını da katlayarak kendini fazlasıyla ispat eder Uşun.  Küçük bir rolde Settar Tanrıöver’i de  hayranlıkla izlediğimizi belirtmem gerekir sanırım.
Yetik hikayeye çok odaklanmadan tamamen karakter üzerinden ilerlemeyi tercih ediyor. Filmin her anında Metin Tosyalı’yı izliyor, onu takip ediyoruz. Bazen tek başına bazen de yan karakterlerin hikayeye dahil olmasıyla umutlandığı anlarını izliyoruz. En önemlisi ise karakterini yargılamıyor yönetmen.  Kapalı ve dar mekanlarda hareketsiz kamera ile yapılan çekimler karaktere sıkışmışlık hissini yaşatıyor. Bazı sahnelerde ise kamera unutulmuşcasına hissi yaratan anlar izleniyor. Duvarlarında şarkıcı resimlerinin ve tik takları hiç eksik olamayan saatin olduğu ev tasarım olarak tam bir Metin Tosyalı portresi niteliğinde.

Filmin sonunun nasıl biteceğini seyirciye bırakan Toz Ruhu başlangıcında toz zerrecikleri ile bizi karşılarken sonunda ise ışıklar içinde uğruluyor.  Pek alışık olunmayan bir karakteri perdeye başarılı bir şekilde yansıtan yönetmen zoru başarıyor. Dillere pelesenk olacak besteleri ile ise kolay kolay unutulmayacak bir işe imza atan Toz Ruhu asla kaçırılmamalı diyor ve sizi Metin Tosyalı’dan dinlediğimiz o harika şarkının sözleriyle baş başa bırakıyorum.
Kalbime söyle taş mı basayım
Verdiğin sözü nasıl unutayım
Ellerini böyle boş mu tutayım

Yârin olmazsa olmazı var

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder