Bu yazı filmin bazı sürpriz gelişmelerini ele verebilir.
80’lerin sonunda kısa filmler ile yönetmenlik kariyerine
başlayan François Ozon, 1998 yılında ilk uzun metrajlı filmi Sitcom’u çekerek
emin adımlarla basamakları tırmanmaya başlar.
Sürekli kendini geliştiren ve her yapımı ile ustalaştığını ispatlayan
Ozon ülkemiz sinemaseverlerin de gözde yönetmenlerinden biri olur. Özellikle
son üç yılda çektiği üç filmi ile kendini aşar. Ayrıca son üç yıldır ülkemiz festivallerinin
aranan ismi olur; Dans la Maison ile 32. İstanbul Film Festivali, Juene&Julie ile 12. Filmekimi, son filmi
The New Girlfriend ile de 34. İstanbul
Film Festivali konuğu olur.
Sondan bir önceki filmi Juene&Juile’de genç bir kızın
cinsel hayatı üzerinden olgunlaşma hikayesini anlatan Ozon yüzdüğü sulardan çok
ayrılmıyor. Yine cinsellik, cinsiyet ve kendini tanıma üzerinden ilerleyen son
filmi ile meseleye daha da yoğunlaştığı anlaşılıyor. Çocukluğundan itibaren hiç
ayrılmadığı can dostu Laura’yı hastalık sebebiyle kaybeden Claire, ölmeden önce
Laura’ya söz verdiği gibi kocası ve
çocuğuna göz kulak olmaya başlıyor. Bu andan sonra ise hiçbir şey olması
gerektiği gibi olmuyor.
Laura’nın, Claire’in gittiği okula nakil gelmesi ile
başlayan arkadaşlıkta her zaman Laura önde olur. Clair hep Laura’yı takip eder;
ilk Laura salıncağa biner, ilk flörtü onun olur, aşk acısını ilk o çeker, önce
o evlenip çocuk sahibi olur. Clair’inkiler hep Laura’dan sonra olur. Sanki
Laura yaptığı için, ona uyum sağlamak adına yapar. Ne var ki Laura ölüme de ilk
giden olur. Ama en önemlisi tüm bu süreç boyunca Clair, Laura’ya fazlasıyla hayran görünür. Hatta
Clair’in cenaze dolayısı ile kilisede yaptığı konuşma oldukça soru işareti
yaratacak ifadeler içerir.
Asıl enteresan gelişmeler ise Laura’nın ölümünden sonra
gerçekleşmeye başlıyor. Laura’nın kocası David bambaşka biri olarak Claire’nin
karşısına çıkıyor. Çok büyük bir şok yaşayan Claire, durumu kabul etmek ile
etmemek arasında kalıyor. Bir yandan durumu reddederek David’e en ağır
ithamlarda bulunuyor. Diğer yandan ise en keyifli zamanlarını onunla geçiriyor.
Bu geliş gidişler Clair’in kafasında filmin sonlarına kadar devam ediyor. Ta ki
David’in onun neyi olduğuna karar verene kadar.
David, Laura ile birlikteyken bastırdığı kadın gibi giyinme
arzusunu Laura’nın ölümünden sonra tekrar yaşamaya başlar. Ve bu süreçte ona
eşlik edecek bir kız arkadaşa ihtiyacı vardır. Aynı şekilde Claire’nin de en
yakın arkadaşının yerini dolduracak biri ile zaman geçirmesi gerekir. İşte bu ortak nokta ikisini yakınlaştırır.
İlginç olan şu ki; David ve Claire bu süreçte tam olarak ne istediklerini
bilemezler. Yaptıkları paylaşımlar sonucunda kendilerini bulurlar. Aradıkları
cinsellik boyutunda bir paylaşım mıdır yoksa sadece kız arkadaş arayışı mıdır,
bunu zamanla anlarlar. Sürekli maskülen giyinen Claire ile erkek vücudunda tam
bir femme fatele olan Virginia-David aslında mükemmel bir lezbiyen çifti
oluştururlar. Fakat bu ilişkiyi her yaşama teşebbüslerinde Virginia’nın
erkekliği Claire’yi durdurur, uzaklaştırır.
Ozon diğer filmlerinde olduğu gibi yine orta sınıf hayatları
mercek altına alarak hafiften bir eleştiriyor. Claire’nin eşi Gilles tam bir
beyaz yakalı profili çiziyor. Hatta sürekli tırmanma isteği işi eve dahi
taşımasına sebep olduğu için acılı Claire ile yeterince ilgilenmiyor. Zaten bu
arzusunu da çok yakın zamanda gerçekleştirir; zira onun için de hayatındaki en
önemli şey o oluyor. Gereken ilgi ve alakayı göremeyen Claire de Virginia ile zaman
geçiriyor.
Pedro Almodovar’ın özellikle All About My Mother filmi,
Xaier Dolan’ın Laurence Anyways filmlerini hatırlatan The New Girlfriend tabiî
ki yeni bir şey anlatmıyor. Elbette
Almodovar’ın renkli Dolan’ın estetik kafasını yakalayamıyor. Yer yer
klişeler Ozon’un yenilikçi sinema arayışını zedeliyor. Fakat bazı mantık
hatalarını Ozon’un melodram arzusu ile bile isteye yaptığı aşikar.
Yetkinleşmeye çalıştığı bu alanda bu kadar cesur bir filmi yapmak için düşünce
olarak biraz daha pişmesini bekleseydi her şey çok daha güzel olacaktı gibi.
Yine de güçlü karakter oyuncuları, dile getirmek istedikleri ve temiz niyeti
ile takdiri hak ediyor The New Girlfriend. Festivalde izlenip, düşünülecek ve
kafada sorular, zihninde hoş bir tat bırakacak bu filmi izleyin derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder