Ananın Ak Sütü Gibi
Güney Koreli yönetmen Kim Ki Duk’un filmografisi, genelde
‘’dokunma cız olursun!’’ cinsinden konulara değinmiş ve özellikle bir kesim
tarafından çok sevilmiştir. İşte 2013 yılında çektiği Moebius da böyle bir
filmdir. Üstelik tamamen diyalogsuzdur. Hem değindiği mesele hem de diyalogsuz
olması tam bir Ki Duk cesareti örneğidir. Film birkaç sahnedeki ağlama ve
orgazm sesleri hariç sadece ortam seslerine yer vererek zaten izlenmesi hayli
güç olan sahneleri daha da çıplak hale getirmiştir. İşte tam da öyle bir
sahneyi konuşacak olursak…
Sahne, annenin çocuğunun odasına girmesiyle başlar. Hayattan tüm
umudunu kesmiş, bu güçsüz anneyi yeni
doğan bebeğine bakmaktan yıpranan yorgun bir ebeveyn olarak düşünebiliriz.
Oğlunun yatağının dibine oturup da ona mastürbasyon yapmaya başlamasını da
bebeğini emzirmesi olarak… Annenin oğlunun yeni penisini eline alarak
mastürbasyona başlamasıyla oğlu hemencecik ereksiyon olmaya başlar. Zira yeni
penisi âşık olduğu kız da dâhil annesinden başka hiçbir kadına karşı tepki
vermez. Tam bir Oedipus Kompleksi yaşanıyor diyebiliriz sanırım. Bu nedenle
annesinin merhametli ellerine muhtaçtır. Her ne kadar annesinden haz almasının
yanlış bir şey olduğunu bilip yorganı başına çekse de bu durumu engellemeye
kalkmaz. Zira acı çekerek hazza ulaşma dışında penisini kaybettiğinden beri
orgazm olamıyordur. Tek yapabildiği yorganı başına çekerek tüm bu yanlışları
görmeyerek yaşanmadığına- bebekler bir şeyi göremeyince onun yok olduğunu düşünürler-
kendini inandırmaktır. Elinden daha fazlası gelmez. Yavaş yavaş zevkin
doruklarına tırmanan çocuk yorganın altından, tıpkı meme emen bebeklerin
annelerinden destek almaya çalışmaları gibi elini uzatır. Anne bu uzanan elin
ne anlama geldiğini çok iyi bilerek hemen eli memesine götürür. Bir anne ile
bebek arasındaki en güçlü ve özel bağ memedir. Bebekler aslında emme eylemini
yaparken en büyük hazzı yaşarlar. Ya da emmeyen bebeklerin cinsel organları ile
oynayarak hazza ulaştıklarını bilmekteyiz. Yani emme ve mastürbasyon birçok
açıdan benzerlikler gösterir. Zaten dikkat edersek çocuk annesinin memesini
sıkarken tıpkı ağızdaki açma kapama hareketini yani emme refleksini yerine
getirir. Çocuk bir yandan annesinin memesini eliyle sıkar anne de eliyle oğlunun
penisi ile oynar. Anne eli ve memesi ile oğluna bir yandan cazibesini bir
yandan da sevgisini ve merhametini verir. Ama yaşadıkları o kadar ağırdır ki
bir süre sonra kendini tutamayarak ağlamaya başlar. Çocuğun haz alma seslerine
annenin ağlama sesleri karışır. Bir de tüm bunlara istemeyerek şahitlik yapan
eşyaların sesi gelir kulaklara. Annenin burada dişini sıkarak ağlamasında da
küçük çocuğu üzülmesin diye ağladığını saklayan anne profilini görürüz. Bu
anlarda pişmanlığın, acının en katmerlisini yaşayan baba vardır kapının hemen
arkasında. Duyduğu sesler bugüne kadarkilerin en ağırıdır. Yeni doğan bebeğini
karısından kıskanan babadan daha öte bir şeydir şuan yaşanan acı. Sonunda çocuk
hazzın en zirvesine çıkar. Anneyi bu anlarda emerek uyuyan bebeğini yatağa
yatırıp memesini sutyeni içine yerleştiren anne edasıyla izleriz. Son olarak
çocuğunun yorganını düzelterek odadan görevini en layıkıyla icra etmiş ama
odaya girerkenki halinden daha da yorgun ve zavallı halde dışarı çıkarken
görürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder