Hedefi ‘’12’’den Vurmak
Quentin Tarantino, Reservoir Dogs’dan sonra 1994 yılında
çektiği Pulp Fiction filmiyle zirveye yerleşir. Oldukça çılgın, renkli, uçuk-
kaçık bir yapıya sahip Tarantino bu filmde eteğindeki taşların hepsini döker.
Ve ortaya tarif edilemez bir daha belki de benzeri yapılamayacak bir film
çıkar. Pulp Fiction insanı izlediğinde mest eden tadıyla kendine çılgınlar gibi
hayran kitlesi toplar. Film sadece afişlerde değil; t-shirtlerde, duvarlarda,
dergi kapaklarında, birçok objede hatta ve hatta hayranlarının vücutlarında yer
bulur kendine. Böylesine bir filmin beni en çok etkileyen sahnesi ya da
Tarantino kafasını en çok hissettiğim sahne ise Bruce Willis’in(Butch) başlayıp
Ving Rhames’in (Marsellus) sonlandırdığı intikam sahnesidir.
Sahne, Butch’un içinde bulunduğu saçmalıktan tam kurtulacağı
anda başlar. Aşağıda kurtarılmaya ihtiyacı olan düşmanına takılır Butch’un aklı.
Kısa süren bir bocalamadan sonra dünden beri kendisi ve sevgilisi dışındaki
hiçbir hayatı önemsemeyen hatta önüne çıkan tüm engelleri ne pahasına olursa
olsun yok eden Butch, merhamete gelir. Ya da zaten başlamış olduğu cezalandırma
oyununa hız kesmeden devam etme arzusuna kapılır. Butch, Marsellus’u kurtarmaya
(ya da Zed ile Maynard’ı cezalandırmaya) aşağıya inmeden önce kendine bir silah
seçmelidir. Dükkânda etrafı karıştırırken ilk eline bir çekiç alır daha sonra
gördüğü beysbol sopası daha çekici gelir. Şu işe bakın ki dükkân tam bir
cephaneliktir; Butch, testereyi görünce beysbol sopasından da vazgeçer. Son
olarak kafasını yukarıya doğru kaldırmasıyla asıl karar kılacağı silahı bulur.
Bu anlarda Butch’un kafasını yukarı kaldırması aslında bir nevi Tanrı’ya
bakması olarak yorumlanabilir. Aşağıda cezalandırılmayı bekleyenler üzerinde
kullanılacak kılıcı Tanrı işaret eder diyebiliriz. Butch’un kılıcı görmesinden
sonra kameranın kılıca yakın çekim yapması bu silahı daha da yüceltir. Kılıcı
eline alan Butch yaşadığı tereddütten de kurtulur; kılıcı eline almasıyla
kendini tam olarak bir kurtarıcı ya da cezalandırıcı olarak hisseder. Butch
içeri girdiğinde o büyük, güçlü Marsellus’un tecavüze uğradığını görürüz.
Marsellus’a tecavüz eden Zed’i beklerken onları izleyerek tatmin olan Maynard ekranı
büyük oranda kaplar. Böylece kamera bize ilk hedefin o olduğunu açıkça söyler.
Butch gerçekten de tüm sinefiller için muhteşem bir görsel şölen sunar; adamı
samuray gibi kılıcıyla önce boydan boya çizer sonra da önüne geçerek kılıcını
geçirir. Burada adeta Maynard kendine harakiri yapıyormuş gibi olur. Bu
etkileyici cezadan sonra sahnenin başından beri bize eşlik eden The Revels’in
Comanche parçası susar. Zira sessizlik gereklidir; ikinci cezalandırma çok daha
dikkat istemektedir. Butch’un kılıcının
altında esarete alınan Zed’in hesabını Marsellus görmek ister. Az önce
kendisine tecavüz eden adamı eline geçirdiği tüfeğiyle tam da suçu yapan organından(penisinden)
cezalandırır. Böylece oldukça şiddetli bir hadım edilme sahnesine tanık oluruz.
Kurşunun şiddetiyle duvara çarparak yere kapaklanır Zed. Burada en dikkat
edilmesi gereken şey ise; cezalandırılan adamın üzerinde polis üniformasının
olmasıdır. Butch ile Marsellus zaten hiçbir kanun tanımayan, sürekli yasadışı
işler yapan iki kişi olarak kendilerini engellemeye hatta pis emellerinde
kullanmaya çalışan iktidar temsilini de cezalandırırlar böylece.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder