2006 Tayland yapımı
korku-gerilim-komedi türündeki 13 Game
Sayawng filminin Hollywood uyarlaması 13 Sins, bu kez komedi türünden
faydalanmaz. Hatta sadece gerilim türünde ilerlediği söylenilebilir. Daniel
Stamm’ın yönettiği film, Hollywood’un çok sevdiği günah işlemek, içindeki
şeytana aldanmak, komplo teorileri gibi konulardan beslenir. Fakat bugüne kadar özellikle Hıristiyanlık
dinince benimsenen yedi günah üzerinden şekillenen filmlerden değil 13 Sins.
Herhangi bir dini gönderme ya da motif bulunmaz filmde. Daha çok Hollywood’un
yine çok sevdiği komplo teorilerine sırtını yaslar.
Mark Webber’in canlandırdığı Elliot karakteri iyi niyetli,
çekingen, sindirilmiş bir genç olarak tanınır. Sevgilisinden bebek beklediği
için evlenmeye karar vermiş, zihinsel engelli kardeşinin masrafları artmış,
yaşlı babasının evine haciz gelmişken işten atılır. Elliot tam olarak bir
kabusun içine düşer. Çaresizliği yeni çıkan dertlerle daha da artar. Elliot
tamamen köşeye sıkışır. İşte tam da böyle bir durumdayken çalan telefon Elliot
ve ailesinin hayatını geri dönüşü olmayan yollara sokar. 13 görevden oluşan bir yarışmaya katılırsa tüm
para sıkıntısı sona erecektir Elliot’un. Üstelik ilk görevler o kadar kolaydır
ki Elliot yarışmaya katılmamak gibi bir ihtimali düşünmez bile. Ne var ki
kazanılan para arttıkça görevler de zorlaşır; insan olanın yapamayacağı düzeye
ulaşır görevler.
Elliot gibi bir kişiliği bile değiştirir bu görevler;
kendine güveni, cesareti olmayan Elliot, zincirleri kırar tabiri caizse.
Yarışmanın bir amacı da insanlığın içindeki kötülüğü ortaya çıkarmak. Hiçbir
insanın masum olmadığını, belli yöntemlerle herkese kötülük yaptırılabileceğini
alt metinde sürekli işler film. Elliot’da bu amaca büyük oranda hizmet eder.
Ayrıca dijital çağın getirisi olan her yerde dinlenip, gözetlenme olayı filmde
abartılı bir şekilde gerçekleşir. Gel gelim filmin en havada kalan mevzusu
komplo teorileri olur; Dünya’da yaşanan birçok katliam, suikast gibi önemli
meseleleri hiçbir siyasi zemini olmayan bir yarışmaya bağlaması gülünç olmaktan
öteye gidememektedir. Tüm Dünya’da olagelmiş mühim mevzuların komplo teorileri
ile hedef değiştirilip, dikkatin dağıtılması bu filmle de yapılır.
Film makul bir bütçe ve pek tanınmayan oyuncularla çekilmiş
basit anlatıma sahip bir yapım. Fakat tüm filmin sıradanlığını unutturacak
birkaç sahne de yok değil; özellikle motosikletlilerin, baba ve iki oğul
arasındaki hesaplaşmanın olduğu sahneler tansiyonu yükselten anlar olur. Onun
dışında her şey sıradan ve tahmin edilebilirliği olan sahnelerdir.
Son sahnesi ile birçok izleyene saç baş yoldursa da filmin genel
olarak başarılı bir Hollywood uyarlaması olduğu söylenebilir. Sonuçta orijinal
Tayland filmine Hollywood’un tüm klişelerini özenle yerleştirir 13 Sins. Bol
kanlı sahneler, hafif gerilim, az buçukta heyecan arıyorsanız 13 Sins’i neden
izlemeyesiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder