7 Ağustos 2015 Cuma

MAGİC MİKE XXL : KULÜPTE SON STRİPTİZ


2012 yılıında Steven Soderberg tarafından yönetilen erkek striptiz kulübü ekibinin maceralarını anlatan  Magic Mike filmi, 3 yıl sonra Magic Mike XXL adı ile macerasına çok daha iddialı bir şekilde devam ediyor. Soderberg’in koltuğu ilk filmin yapımcısı Gregory Jacobs’a bırakarak kendisinin yönetici yapımcılık yaptığı filmde daha çok şov, görsellik, farklı mekânlar yer alıyor. Ve en önemlisi Magic Mike(Channing Tatum) karakteri dışında Mike’in striptizci arkadaşlarına da odaklanıyor film; her biri birbirinden renkli bu karakterler, ciddi anlamda filme önemli katkı sağlıyorlar. Özellikle kadınlar için tam bir görsel şölen olan Magic Mike XXL, 115 dakika süren keyifli bir seyir vaat ediyor.
İlk filmde Mike, işini severek yapan biriyken zaman zaman acaba diye de düşünmüyor değildi. Gelişen olaylarla birlikte striptizciliği bırakarak, hobisi olan özel eşya tasarımı işine başlamış olduğunu görüyoruz bu filmde.  Ama yeni bir aşk ve iş ile başladığı hayatın hiç de beklenildiği gibi gelişmediği anlaşılıyor. Uğruna her şeyden vazgeçtiği sevgilisi, evlenme teklifini kabul etmemiş ve işinde yeterince mutlu olamamıştır. İşte böyle bir anında striptizci arkadaşlarından birinin telefonuna bıraktığı mesaj maceranın başlamasına start veriyor;Mike eski arkadaşlarını da işini de çok özlediğini onlarla görüşmesiyle fark ediyor. Böylece Mike kendini tekrar ekibin içinde buluyor. Dallas adlı patronlarının onları terk etmesi, ekibin daha yaratıcı ve özgür olması, macerayı tadından yenmez kıvama getiriyor.

XXL ‘in en önemli farkı ise geniş bir yelpazeye sahip olması. İlkinde sadece beyaz erkek ve kadınlar varken, bu kez travestiler, lezbiyenler, siyahiler gibi toplumun daha renkli kesimlerinden karakterler kendilerine yer buluyor. Hatta travesti olmadıkları halde striptiz ekibindeki birbirinden çılgın karakterlerin, en yetenekli travesti yarışmasını kazanmak için yaptıkları şov görülmeye değer cinsten. Zira bir önceki filmde çok daha erkeksi  bir hava hissediliyordu. Bir de ekibin gittiği kulüpte performans sunan travesti dansçı Tori Snatch karakteri, bana Pink Flamingos filmindeki Divine’ı hatırlattığını da eklemek isterim. Bugüne kadar kadınların striptiz yaptığı, kadın vücudunun ön plana çıkarıldığı filmlerdense bunun tersine dönmesi oldukça şaşırtıcı oluyor.
Film çatışmasını ise kaybeden kadınlar üzerinden kuruyor. Boşanmış, evliliğinde mutlu olamayan, kendine duygusal açıdan tatmin eden bir hayat kuramamış kadınlar… İşte bizim striptiz ekibimiz bu kadınlara gereken ilgiyi fazlasıyla gösterir. En azından bir süreliğine kendilerini mutlu ve değerli hisseder bu kadınlar. Gerçi bu anlık mutluluklar neye çözüm olur? Orası ayrı mesele. Hatta bu kadınların birbirlerine bile açamadıkları dertlerini, Mike ve arkadaşları ile paylaşmalarına şahit oluyoruz. Filmin en durağanlaştığı, temposunun düştüğü sahneler de buralar oluyor. Fakat özellikle hedef kitlesi olarak orta yaş, kaybeden kadınlar olduğu için yönetmenin bu sahnelerde zaman tasarrufu yapmaması anlaşılabiliyor.
Sinemasal anlamda çok büyük beklentiler içerisinde değilseniz, dansı ve müziği seviyorsanız, bol bol kaslı erkek vücudu görmek istiyorsanız ya da bu durum sizi rahatsız etmiyorsa oldukça keyifli bir seyirlik sizi bekliyor. Özellikle Tatum’un olmak üzere hepsi birer sanat eseri olan erkek vücutlarını izlemek, çıplak ve seksi kadın vücutları izlediğimiz filmlerden sonra gerçekten farklılık arz ediyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder