2012 yılıında Steven Soderberg tarafından yönetilen erkek
striptiz kulübü ekibinin maceralarını anlatan Magic Mike filmi, 3 yıl sonra Magic Mike XXL adı
ile macerasına çok daha iddialı bir şekilde devam ediyor. Soderberg’in koltuğu
ilk filmin yapımcısı Gregory Jacobs’a bırakarak kendisinin yönetici yapımcılık
yaptığı filmde daha çok şov, görsellik, farklı mekânlar yer alıyor. Ve en
önemlisi Magic Mike(Channing Tatum) karakteri dışında Mike’in striptizci arkadaşlarına
da odaklanıyor film; her biri birbirinden renkli bu karakterler, ciddi anlamda
filme önemli katkı sağlıyorlar. Özellikle kadınlar için tam bir görsel şölen
olan Magic Mike XXL, 115 dakika süren keyifli bir seyir vaat ediyor.
İlk filmde Mike, işini severek yapan biriyken zaman zaman
acaba diye de düşünmüyor değildi. Gelişen olaylarla birlikte striptizciliği
bırakarak, hobisi olan özel eşya tasarımı işine başlamış olduğunu görüyoruz bu
filmde. Ama yeni bir aşk ve iş ile
başladığı hayatın hiç de beklenildiği gibi gelişmediği anlaşılıyor. Uğruna her
şeyden vazgeçtiği sevgilisi, evlenme teklifini kabul etmemiş ve işinde
yeterince mutlu olamamıştır. İşte böyle bir anında striptizci arkadaşlarından
birinin telefonuna bıraktığı mesaj maceranın başlamasına start veriyor;Mike
eski arkadaşlarını da işini de çok özlediğini onlarla görüşmesiyle fark ediyor.
Böylece Mike kendini tekrar ekibin içinde buluyor. Dallas adlı patronlarının
onları terk etmesi, ekibin daha yaratıcı ve özgür olması, macerayı tadından
yenmez kıvama getiriyor.
XXL ‘in en önemli farkı ise geniş bir yelpazeye sahip
olması. İlkinde sadece beyaz erkek ve kadınlar varken, bu kez travestiler,
lezbiyenler, siyahiler gibi toplumun daha renkli kesimlerinden karakterler
kendilerine yer buluyor. Hatta travesti olmadıkları halde striptiz ekibindeki
birbirinden çılgın karakterlerin, en yetenekli travesti yarışmasını kazanmak
için yaptıkları şov görülmeye değer cinsten. Zira bir önceki filmde çok daha
erkeksi bir hava hissediliyordu. Bir de
ekibin gittiği kulüpte performans sunan travesti dansçı Tori Snatch karakteri,
bana Pink Flamingos filmindeki Divine’ı hatırlattığını da eklemek isterim. Bugüne
kadar kadınların striptiz yaptığı, kadın vücudunun ön plana çıkarıldığı
filmlerdense bunun tersine dönmesi oldukça şaşırtıcı oluyor.
Film çatışmasını ise kaybeden kadınlar üzerinden kuruyor. Boşanmış,
evliliğinde mutlu olamayan, kendine duygusal açıdan tatmin eden bir hayat
kuramamış kadınlar… İşte bizim striptiz ekibimiz bu kadınlara gereken ilgiyi
fazlasıyla gösterir. En azından bir süreliğine kendilerini mutlu ve değerli
hisseder bu kadınlar. Gerçi bu anlık mutluluklar neye çözüm olur? Orası ayrı
mesele. Hatta bu kadınların birbirlerine bile açamadıkları dertlerini, Mike ve
arkadaşları ile paylaşmalarına şahit oluyoruz. Filmin en durağanlaştığı,
temposunun düştüğü sahneler de buralar oluyor. Fakat özellikle hedef kitlesi
olarak orta yaş, kaybeden kadınlar olduğu için yönetmenin bu sahnelerde zaman
tasarrufu yapmaması anlaşılabiliyor.
Sinemasal anlamda çok büyük beklentiler içerisinde
değilseniz, dansı ve müziği seviyorsanız, bol bol kaslı erkek vücudu görmek
istiyorsanız ya da bu durum sizi rahatsız etmiyorsa oldukça keyifli bir
seyirlik sizi bekliyor. Özellikle Tatum’un olmak üzere hepsi birer sanat eseri
olan erkek vücutlarını izlemek, çıplak ve seksi kadın vücutları izlediğimiz
filmlerden sonra gerçekten farklılık arz ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder