8 Temmuz 2020 Çarşamba

BAD TİMES AT THE EL ROYALE



Kaliforniya ile Nevada eyaletlerini birleştiren sınır noktasında Tahoe Gölü’nün kıyısında 1926 yılında inşa edilen Cal Neva oteli tercihe göre Nevada ve Kaliforniya’daki odalarıyla ve kumarhanesi ile ün salmıştı. Judy Garland’ın 13 yaşında sahneye çıktığı, Frank Sinatra’nın bir dönem sahiplerinden biri olduğu, Marilyn Monroe’nin intihar girişiminde bulunduğu ve daha bidolu sansasyonun mevzu bahis olduğu bir otel Cal Neva. Kennedy ailesinin birçok üyesine ev sahipliği yapmış da olan bu otel son yenilenme ve el değişikliğinden sonra bu yılın başında tekrar hizmete açıldı. İşte neredeyse yüz yıllık bir tarihe sahip efsane otel, El Royale’de Zor Zamanlar filminin esin kaynağı.



1969 yılında eski şaşalı günlerini geride bırakmış olan El Royale oteline gelen yedi yabancı, kendileriyle birlikte sırlarını da yanlarında getiriyorlar. Geçmişinin gölgesinde sessiz sakin dinlenmeye çekilmiş fakat her an adeta bir yanardağ gibi faaliyete geçebilecek gizemli mekânda bir araya gelen yedi sır, ne kadar kendini gizleyebilir? Tek gecede, tek mekânda geçen El Royale’de Zor Zamanlar, sürekli artan geriliminden beslenerek seyir zevkini yükselten bir film. Üstelik altmışlı yılların stilize anlatımını benimseyerek o yılların suç filmlerine selam yollamayı da ihmal etmiyor. Vietnam Savaşı’nın sürdüğü yıllarda geçen filmin, devam eden savaşın etkisini de bünyesinde barındırması da kaçınılmaz.


Çılgın Kalp’teki performansı ile Oscar kazanan ve özellikle Big Lebowski’deki unutulmaz performansı ile hafızalara kazınan Jeff Bridges, rahip Daniel Flynn olarak çıkıyor karşımıza. Aslında sahte bir rahip olan Daniel Flynn’ın iletişim halinde olduğu şarkıcı Darlene Sweet’e ise Cynthia Erivo hayat veriyor. Gizemli otelin gizli köşelerini keşfeden karakter olan Laramie Seymour Sullivan’ı ise ete kemiğe büründüren isim, Mad Men dizisi ile kendine unutulmaz bir kariyer çizen Jon Hamm oluyor. Mad Men’deki Don Draper rolüyle Altın Küre ödülüne layık görülen Hamm’ın yine benzer bir karaktere hayat verdiği gözlenmekte. Fifty Shades serisi ile kendine geniş bir hayran kitlesi oluşturan Dakota Johnson ise Emily Summerspring isimli gizemli kadın, Cailee Spaeny ise Emily’nin kardeşi olarak geliyor karşımıza. Miles isimli otel görevlisi olarak karşımıza çıkan Lewis Pullman ise Cailee Spaeny gibi yeni yüzlerden.  Emily karakteri ile daha önceden bir ilişkisi olduğu düşünülen ve nerdeyse pek giyinik göremediğimiz Billy Lee’ye ise Thor olarak tanıdığımız Chris Hemsworth hayat veriyor.


Gelelim böylesine güçlü ve geniş bir kadroya yön veren isme. Dünya Savaşı Z ve uyarlama senaryo dalında Oscar’a aday gösterilen Marslı gibi filmlerin ve Lost, Alias, The Good Place gibi dizilerin senaristi Drew Goddard, ikinci yönetmenliğine imza atıyor El Royale’de Zor Zamanlar ile. Senarist yönüyle oldukça başarılı işlere imza atmış olan Drew Goddard, ilk yönetmenlik tecrübesi ile de seyircinin gönlünü kazanmıştı. Dehşet Kapanı’nda korku türüne getirdiği özgün yorumu ile oldukça iyi geri dönüşler alan Goddard, ilk filminde birlikte çalıştığı Chris Hemsworth’u da ekibine eklediği El Royale’de Zor Zamanlar’da aynı başarıyı yakalayacak mı bilemiyoruz. Fakat Goddard’ın başarılı olduğu formülü büyük oranda tekrar uyguladığı fark ediliyor. Örneğin, tek mekâna birden çok ve farklı karakteri hapsetmek, kısıtlı zaman aralığında (tek gece ya da tek gün) tüm hikâyeyi nihayete erdirmek gibi Dehşet Kapanı’nda benimsenen formüller aynen uygulanıyor. Ama Goddard’ın bu iki film arasındaki benzerlikleri elbette bunlarla sınırlı değil. Dehşet Kapanı’nı izleyenlerin kesinlikle hatırlayacağı çift taraflı ayna, El Royale’de Zor Zamanlar’da da peşimizi bırakmıyor. Üstelik bu kez hikâyenin gidişatında daha etkin rol oynuyor gibi. Filmdeki Sullivan adlı karakterin keşfettiği bu aynalar, birileri tarafından sürekli gözetlenme, kontrol edilme durumunu temsil etmekte. Dehşet Kapanı’nda kabin filmlerinin tüm klişeleriyle dalga geçen ama sadece parodi olmaktan öte bir yoruma imza atan Goddard, bakalım yeni filmiyle ne kadar sınırlarını zorlayacak.



Up filmine yaptığı müziklerle Oscar kazanmış Michael Giacchino’nun, Milk filminde tasarladığı kostümlerle Oscar’a aday olmuş Danny Glicker’in ya da Anna Karenina ve Atonement filmlerindeki görüntü yönetimi ile Oscar’a aday olmuş Seamus McGarvoy’un isimlerini anmak bile beklentiyi yükseltmeye yetiyor.

Bu yazı ilk olarak 2018 yılı Kasım sayısında "Arka Pencere Mecmua"da yayınlanmıştır. 


1 yorum:

  1. Merkur 45C Safety Razor - Xn
    Merkur 45C Safety Razor - Xn-Style, Merkur 45C 카지노 Safety Razor. Merkur 45C is a light weight Merkur Classic and has the 메리트 카지노 쿠폰 same basic design worrione with longer

    YanıtlaSil