6 Temmuz 2020 Pazartesi

GÜVERCİN HIRSIZLARI





 “Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu pratiğe dökmüş oluruz.”
Carol J. Adams, “Etin Cinsel Politikası”

Güvercinler mezatlarda satışa sunulurken aracı tarafından “manken gibi” tarzı yakıştırmalarla tanıtılıyor filmde de gördüğümüz üzere. Zira erkek egemen toplumda kadının yeri ne ise hayvanın yeri de odur. Erkek kadın üzerinde kurduğu hegemonyayı, onu cinsel bir meta olarak görmesini, kendini ondan üstün görme halini hayvanlara da aynen yansıtır. İstisnaların kaideyi bozmayacağını belirtmekle birlikte yüzyıllardan bu yana avlananlardan tut da mezbaha çalışanlarından kasaplara, sirk eğitmenlerinden güvercin besleyenlerine(!) kadar hepsinin erkek olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik çoğu zaman da bunların bazıları hayvanseverlik ile açıklanır. Tıpkı kadını dövüp, satıp, öldüren erkeğin bunu sevdiği için yaptığını açıklaması gibi. “Güvercin Hırsızları” da “bechdel” testinden sınıfta kalan ve türcü bir bakış açısıyla meselesini anlatan bir film olarak tüm bunları destekleyen bir yerde durmaktadır.


Dedesi ile birlikte yaşayan Mahmut, güvercinleri yakalayarak, onların kanatlarını bağlayıp esaret altına alarak, küçücük yerlerde hapsederek, çalarak, satarak en hafif tabirle zulmederek hayatına devam eden bir karakterdir. Tesadüf eseri tanıştığı sekiz yaşındaki İsmail’in hayalini gerçekleştirmek için güvercinleri daha çok çalmaya ve satmaya başlar. Peki, bir türün özgürlüğünü gasp edip acı çektiren birinin başka birine iyilik yapması mümkün müdür? Mahmut’un yaptığı tek yanlışı hırsızlığa indirgemek asıl zulmü perdelemekten başka bir şey olmasa gerek. Ayrıca hayvanların bir nesne olarak görüldüğünün de açık ispatıdır bu.

 “Güvercin Hırsızları” vesilesiyle tüm bu minvaldeki filmler adına tekrar sormak gerekiyor:” Bir cinsiyetin ya da türün diğeri üzerindeki tahakkümüne filmlerle daha ne kadar alkış tutulacak? Son olarak Ankara Film Festivali’nde En İyi Film ödülü olmak üzere hatırı sayılır sayıda ödülün sahibi olan “Güvercin Hırsızları”ının teknik anlamdaki başarıları bu soruyu sormamıza engel değil sanırım.

Bu yazı ilk olarak 2019 yılı Haziran sayısında "Sinema Se7en"da yayınlanmıştır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder