Babanın Sahte Cenneti
Yorgos Lanthimos’un üçüncü uzun metrajı olan Kynodontas
(Köpek Dişi) bir ailenin sıra dışı yaşantısına ortak eder bizleri. Fabrika
sahibi bir baba, eşini ve üç çocuğunu yüksek korunurluklu, gözlerden uzak bir
malikânede yaşamaya mahkûm etmiştir. Babayı Tanrı, malikânesini cennet,
içindekileri de ilk insanlar olarak düşünebiliriz aslında. Her şeyin farkında
olan ama kabullenen ve babanın işbirlikçiliğini yapan anne ile gerçeklerden
bihaber yaşayan çocukları düşünürsek hangi taraf için hayat daha zor kestirmek
mümkün değil. Dış dünya ile hiç tanışmamış olan üç genç çocuk için hayat, hâlâ
küçücük çocuklarınki gibidir. Gözlerinin önünde olmayan hiçbir şey onlar için
var değildir, hiç olmamıştır. Sadece evin içinde gördüklerini ve otorite
tarafından öğretilenleri bilirler. Ki otoritenin öğrettiklerinin de büyük bir
çoğunluğu uydurmadan öte değildir. Peki, bu steril, korunaklı mikrokozmos
içerisine otoritenin soktuğu seks işçisi, kusursuz düzene çomak sokarsa…
Üç çocuğundan erkek olanın cinsel isteklerini doyurmak
amacıyla fabrikasında çalışan güvenlik görevlisi Christina’yı belli aralıklarla
eve getiren baba, kendi elleriyle kurduğu düzenin içerisine çomağı sokmuş olur.
Christina, yukarıdaki benzetmelerimizde Şeytan rolünü üstlenmektedir. İlk
insanları yasaklarla tanıştırır zira. Christina ile yaptıkları anlaşma sonucu
çantasındaki iki video kaseti (Rocky 4 ve Jaws) alan Büyük Kız (filmde
Christina hariç kimsenin bir adı yoktur ama Büyük Kız, Jaws filminde
köpekbalığına verilen isim olan Bruce’yu koyar. Bu nedenle yazının devamında da
Büyük Kız’dan bahsedeceğim zaman Bruce diyeceğim), herkesten gizli bu filmleri
izler.
Yasak Elma Bir Kez Daha Yenir
Tabii dış dünyayı hiç tanımayan, birçok sözcüğün anlamını
yanlış (zombinin bir çiçek, seyahatin zemine döşenen bir madde, klavyenin
vajina gibi) bilen biri için bu iki film anında büyük kızın benliğini ele
geçirmiştir. Bilinmeyen, tarifi mümkünsüz bir dünyaya kapı aralayan bu filmler,
Bruce’nin benliğini adeta ele geçirir. Sürekli filmlerden replikler söylediğini
hatta ve hatta sahneler canlandırdığını gördüğümüz Bruce (Angeliki Papoulia),
özellikle bir sahnede rol içinde rol yaparak kusursuz bir işe imza atar.
Önce Rocky 4 filminde Rocky’nin oğluyla arasında geçen kısa
bir diyaloğu seslendirir Bruce. Sonra ise filmdeki dövüş sahnelerinden birini.
İşte bu dövüş sahnesini canlandırdığı anlar baş döndürücüdür. Zira bu anlarda
Papoulia, hem filmdeki rolünü yani Bruce’yi hem de Bruce’nin Rocky’i taklit
ettiği halini birbirine yedirerek muhteşem bir oyunculuk performansına imza
atar. Bruce’nin duyguları ise tarifsizdir. İlk kez bir şeyin tadına bakan, rüzgârın
tenine ilk kez dokunuşu, deniz suyuyla ayakların ilk buluşması gibidir. Bruce,
damarlarına yaşamı gerçekten tanıma, dışarıyı keşfe çıkma isteği olan zehri
damarlarına almıştır artık. Geriye dönüşü yoktur. Tıpkı Şeytan’ın gösterdiği
yasak elmayı yiyen Havva gibidir Bruce de.
İşte o anlar:
Bruce’nin sahnenin başında söylediği repliğin Rocky 4
filmindeki orijinal hali:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder