10 Ağustos 2018 Cuma

2016’nın En İyi Çıkış Yapan Yönetmenleri



Yıl sonu yaklaştıkça yılın en iyi ve en kötü filmleri konuşulmaya, listeler yapılmaya başlandı. Birçok festival ödüllerini verdi ya da vermeye devam ediyor. Gözler yaklaşmakta olan Oscar törenine çevrildi.  Peki, bu yılın çok konuşulan, sevilen, ödüllere boğulan filmlerin arkasındaki çiçeği burnunda yönetmenleri kimler? Henüz yolun başında olan yeni yetme yönetmenlerden adını 2016 yılına altın harflerle yazdıran on yönetmene bakalım mı?

Bu listedeki yönetmenlerin çıkış yaptığı filmlerin ülkemiz vizyon tarihi dikkate alınmıştır.


1) Maren Ade - Toni Erdmann

2003 yılında ilk uzun metraj filmi Der Wald vor lauter Bäumen ile yönetmenlik kariyerine sıkı bir giriş yapan Maren Ade, altı yıl aradan sonra Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı Ödülü’ne layık görülen Alle Anderen ile emin adımlarla yol aldığını ispatlamıştı. Cannes Film Festivali’nde FIBRESCI Ödülü’nü kucaklayan son filmi Toni Erdmann ile ise adeta 2016 yılına adını altın harflerle yazdıran Ade, git gide yükselttiği çıtasını daha ne kadar zorlayacak merak konusu. Listeye giren tek kadın yönetmen olan Ade, elbette en baş köşeyi hak etmekte.

2) Barry Jenkins – Moonlight

1979 Miami doğumlu Barry Jenkins, 2003 yılında kısa metraj ile başladığı yönetmenlik kariyerine 2008 yapımı Medicine for Melancholy ile devam etmiştir. Henüz ilk filminde eleştirmenlerden tam not alan Jenkins, uzun bir aradan sonra bu yıl tamamladığı ikinci uzun metrajı Moonlight ile ödül sezonunu yaşadığımız şu günlerde sık sık karşımıza çıkıyor. Tabiri caizse ödül almadığı ya da aday olmadığı hiçbir festival olmayan ve muhtemelen Oscar Ödülleri’ne de damga vuracak bir filmin yönetmeni olan Jenkins, muhtemelen hayatının en büyük çıkışını bu yıl yapmış oldu.


3) Tim Miller – Deadpool

Aslen animatör olan Amerikalı Tim Miller, görsel efekt sanatçılığı, yaratıcı yönetmenlik, yardımcı yönetmenlik gibi görevlerden sonra bu yıl yönetmen koltuğuna oturduğu Deadpool ile ilk uzun metrajında zirveye oynayanlardan oldu. Marvel evreninden bir süper kahramanı beyaz perde ile buluşturan Miller’ın ilk göz bebeği oldukça çok sevildi. Efektler konusunda uzman birinin bir süper kahraman filminde yönetmen koltuğunda oturuyor olmasının bu başarıda payı büyük sanırım. Miller, tüm zamanların perde ile buluşan süper kahramanlarının arasında hatırı sayılır bir yer bulan, bu çok başarılı iş ile takdiri hak ediyor.


4) Babak Anvari  - Under The Shadow

2005 yılında kısa filmlerle yönetmenlik kariyerine adım atan, İranlı Babak Anvari, İngiltere yapımı ilk uzun metrajı Under The Shadow ile tüm dünyanın şapka çıkardığı, kusursuz bir işe imza attı. Ülkemizdeki yönetmenlerin yıllardır yapmaya çalışıp da yapamadığını, fazlasıyla başaran Anvari’nin, bu başarılı işin altından en çok samimiyeti sayesinde kalkmış olduğunu anlıyoruz. Zira çocukken kendisi ile kardeşinin yaşadığı korkular ve tecrübeler ışığında ilk eserini ortaya koyduğunu bizzat kendisi açıklamıştır. İslamiyet dininde var olduğuna inanılan cinler üzerinden, gerçekten seyirciyi korkutan hatta kanını donduran ilk filmiyle Fantastic Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü başta olmak üzere hatırı sayılır bir ödül külliyatına ulaştığını da belirtmek gerek.


5) Robert Eggers - The Witch

1983 Amerika doğumlu Robert Eggers, kısa filmlerle başladığı kariyerine uzun metrajla devam eder. İlk uzun metrajı olarak korku filmini tercih eden Eggers, bu kararından sanırım hiç pişman olmamıştır. Zira film, prömiyerini yaptığı Sundance Film Festivali’nde övgüyle karşılanmış ve En İyi Yönetmen Ödülü’ne layık görülmüştü. En prestijli festivallerden birinden bu ödülü alarak zaten başarısını ispatlayan Eggers, daha birçok başka ödülünde sahibi olmuş ve yıla adını yazdırmayı başarmıştır.


6) Dan Trachtenberg - 10 Cloverfield Lane

1981 Amerika doğumlu Dan Trachtenberg, sektöre ünlü firmaların reklam filmlerini çekerek başlamıştır. 2003 yılında çektiği kısa metraj Kickin’ ile çok büyük başarı yakalayan ve sonrasında Blackbox Tv, Black Mirror gibi dizileri yöneterek tecrübesini arttıran Trachtenberg, ilk uzun metrajı 10 Cloverfield Lane ile de takipçilerini şaşırtmadı. Neredeyse çoğunluğu tek mekânda geçen bu gerilim filmi ile yönetmenimiz az bütçe ile neleri başaracağını dosta düşmana göstermiştir. Yeni yetme bir yönetmenin neleri başaracağına bizleri tanık eden Trachtenberg, yola büyük oynayarak başlayanlardan.


7) Matt Ross - Captain Fantastic

1970 Amerika doğumlu Matt Ross, kariyerine sinema ile ilgili önemli yayınlarda yazılar yazarak başlayanlardan. Birkaç kısa metrajı da bulunan Ross, 2012 yılında ilk uzun metrajı olan 28 Hotel Rooms’u çekerek ortalama bir başarı yakalamıştı. Lakin bu yıl perdede arzı endam eden ikinci uzun metrajı Captain Fantastic, özellikle hikâyesi ile çok özgün ve başarılı bulundu. Filminin prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış Bölümü’nden ödülle ayrılan Ross, bağımsız sinemanın en önemli seslerinden olmuştur.


8) Dan Kwan, Daniel Scheinert - Swiss Army Man

Kariyerlerine birçok kısa metraj ve tv dizisi sığdıran bu çılgın ikili, ilk yaptıkları uzun metrajları ile adeta şaşkınlık ve aynı zamanda da büyük bir beğeni ile karşılandılar. Sundance Film Festivali ve Fantastik Film Festivali’nde başta olmak üzere birçok ödül kazanan Swiss Army Man, yılın ödül avcılarından kesinlikle. Seyirci tarafından da çok fazla sevilen filmin yönetmenleri bu listeye girmeyi sizce de hak etmiyor mu?


9) Sang-ho Yeon – Busanhaeng (Train To Busan)

Güney Koreli Sang-ho Yeon, listemizdeki yönetmenler içerisinde kariyerinde diğerlerine göre daha uzun yol almış bir yönetmen. Daha önce çektiği kısa ve uzun metrajları ile de sevilen yönetmenimiz tüm dünyaya adını duyurup, Fantasia Film Festivali’nden En İyi Film başta olmak üzere ödüllere boğulduğu, gişeleri alt üst ettiği hatta ve hatta Hollywood tarafından filminin remake yapılmak için hemen gözlerin dikildiği  Busanhaeng ile bu yıl olmuştur. Hatta bu kadar büyük bir çıkıştan sonra Hollywood’a bile transfer olması muhtemel olan yönetmenin ne yapacağını zamanla göreceğiz.


10) Grímur Hákonarson – Hrútar (Rams)

İzlandalı Grímur Hákonarson’un, ilk uzun metrajından beş yıl sonra yarattığı ikinci uzun metrajı olan Hrútar, 2015 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Ödülü dâhil olmak üzere abartısız sayısız ödülün sahibi oldu. Kendi ülkesinde kendi kültürünü yansıtan bir filmle bu başarıya ulaşması kuşkusuz ayrıca takdiri hak ediyor. Ve tabiî ki yolun başında olan bir yönetmenin hem de İzlanda’dan sesini bu kadar duyurması da ayrı bir güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder