Akademi tarafından aldıkları başta olmak üzere sayısız
ödülün sahibi olmuş, gişede de fazlasıyla şımartılmış, neredeyse her listenin
baş tacı edilmiş, kısacası bir döneme damga vurmuş bir filmdir Forrest Gump.
Winston Groom’un yazdığı aynı adlı romandan esinlenerek çekilen bu film,
neredeyse yirminci yüzyıl Amerika’sının tüm önemli olaylarına, dönüm
noktalarına değinerek ilerler. Daha doğrusu filmimizin kahramanı Furrest
Gump’ın hayatı ilginç bir şekilde Amerika’nın sarsılışları, utançları,
kazanımları vb gibi olaylarıyla şekillenir. Ya da Forrest Gump, Amerika’nın tarihindeki önemli olayların
gerçekleşmesi noktasında hep kilit rol oynayan, kıvılcımı ateşleyen kişi olur. İşte
böylesine etkili bir kişiliğin ilk harekete geçişi, olayların gidişatını
değiştirmek, bazen rüzgârın esişini şiddetlendirmek, rüzgârı tersine döndürmek
bazen de tamamen durdurmak gibi hünerlerini sergilemesine başlaması, öncelikle
dizginlerinden kurtulmasıyla olur.
İşte çocuk yaşta
yeterince çalışmayan beyni, omurgasındaki eğrilik için ayaklarına takılı demir
yığınıyla sürekli yaşıtlarının alay konusu olmuş, itelenmiş ve hırpalanmış biri
olan Forrest Gump, gözlerimizin önünde oldukça etkili bir şekilde
zincirlerinden kurtularak özgürleşir. Forrest’ın hayatı ve belki de Amerika’nın
tarihi açısından kilit öneme sahip olan anların vuku bulduğu sahneye yakından
bakacak olursak…
Forrest, gördüğü ilk andan itibaren delicesine âşık olduğu
ve aşkının tüm hayatı boyunca eksilmeden devam edeceği Jenny ile yolda yürümektedir.
Okuldaki çocuklar, ellerindeki taşlarla Forrest’a saldırınca Jenny, Forrest’a
koşmasına söyler. Jenny’in her söylediğini, anında emir gibi algılayan Forrest,
koşmaya başlar. Hatta bu öyle bir başlangıçtır ki bitiş çizgisi tabiri caizse
hiç yoktur. Forrest’ın koşmaktaki ısrarı, başarıları, istikrarı hep devam eder.
O ilk bir amaç için yapılan koşu, hayatının belki de ilk başarısıdır. Zira ona
zarar vermek isteyenlerden yakayı kurtarması, koşarak zorluklara karşı mücadele
edeceğini öğretir ona. Peki, ama Forrest ayaklarındaki demir yığınıyla
peşindeki bisikletli çocuklardan nasıl koşarak kurtulur? İşte bunun cevabı
elbette bahsettiğimiz sahnenin kendisinde. Forrest’in koştukça geçmişini
arkasına aldığı, daima önüne, geleceğe baktığı, hep zorlukların üstesinden
geldiği bir hayatın ilk adımı olan anlar sizlerle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder