1) Strangers On A Train (Trendeki Yabancılar) - 1951
Yönetmen: Alfred Hitchcock
Sinemanın tartışmasız en büyük ustalarından Alfred
Hitchcock’un sayısız başyapıtından biri olan Strangers On A Train’in açılış
sahnesi, tartışmasız bu listenin başköşesini hak etmektedir. Hınzır
yönetmenimizin, asla yüzleri göstermeyip, ayaklara odaklanarak iki farklı
yolcunun trene binmesini yarattığı bu sahne ne muazzamdır.
2) Stachka (Grev) – 1925
Yönetmen: Sergei M. Eisenstein
Sovyet Rusya’nın en önemli yönetmenlerinden Sergei M.
Eisenstein, sinemada kurgunun da yaratıcısıdır aynı zamanda. Bronenosets
Potyomkin gibi büyük yapıtları sinemaya armağan eden Eisenstein, filmlerinde
hep çatışmadan beslenerek derdini dile getirmenin doğru olduğuna inanmaktaydı.
Bu nedenle Stachka’daki paralel kurgu sahnesinde katledilen işçiler ile yine
mezbahalarda katledilen hayvanları ard arda vererek oldukça çarpıcı bir işe
imza atar.
3) The Silence Of The Lambs (Kuzuların Sessizliği) – 1991
Yönetmen: Jonathan Demme
Sinema tarihinin en büyük korku-gerilim filmlerinden biri
olan The Silence Of The Lambs’da seyircinin yüreklerini ağzına getiren sahneler
kuşkusuz saymakla bitmez. Lakin Hannibal’ın olmadığı ama yine de izleyene ecel
terleri döktüren bir sahnesi var ki… Clarice ile FBI ajanlarının farklı
yerlerde seri katil Bill’i yakalama operasyonları nefes kesicidir.
4)Inception (Başlangıç) – 2010
Yönetmen: Christopher Nolan
Nolan sevenleri tarafından baş tacı edilen filmlerden biri
olan Inception, listemize barındırdığı iki paralel kurgu sahnesiyle girmeyi
başarmıştır. Bunlardan biri olan bu sahne, zaten karmaşık yapısıyla zihinleri
zorlayan filmin adeta bonusu olur. Farklı iki çatışma sahnesinin birbiriyle
adeta bir arada dans ediyormuş hissi, anlatılamayacak bir lezzettir.
5)American Sniper (Keskin Nişancı) - 2014
Yönetmen: Clint Eastwood
Eastwood’un bu filmini asla sevmeyenlerdenim. Lakin bu sahnenin hakkını yememek gerek. Chris Kyle’in (Bradley Cooper) ön planda olduğu bu sahne, gerçekten insanın kanını donduruyor.
6) The Great Train Robbery (Büyük Tren Soygunu) – 1903
Yönetmen: Edwin S. Porter
Poter’ın The Great Train Robbery filmi listemizin en yaşlısı
olma unvanını da taşıyor. Henüz kurgunun ne olduğunun bahsi bile geçmediği
zamanlarda böyle bir sahnenin çekilmesi şaşkınlık verici. Bakın Poter, o
zamanın şartlarına göre nasıl bir paralel kurgu sahnesi çekiyor
7) Inception (Başlangıç) – 2010
Yönetmen: Christopher Nolan
Nolan’ın yine Inception’daki bir diğer sahnesi, muhteşem bir
düşmeler sahnesidir aslında. Biri ağır çekimde olmak üzere birçok farklı yerde,
farklı kişilerin düşmelerini izleriz. Elbette görselliğin ve müziğin bu sahneyi
daha da ürpertici yaptığını eklemeye gerek yok sanırım.
8) The Matrix Reloaded – 2003
Yönetmen: Larry and Andy Wachowski
2000’li yılların seyirciyi afallatan yapımlarından biri olan
Matrix üçlemesinin ikinci ayağındaki Neo’nun (Keanu Reeves) yine bize şahane
bir şov yaptığı, Trinity (Carrie-Anne Moss) ile Morpheus’un (Laurence Fishburne)
kovalama işinde ter döktükleri sahneyi unutmak ne mümkün? Özellikle Neo’nun
üzerine yağan kurşunları tek eliyle havada sıraya dizmesi var ya…
9)The Godfather (Baba) – 1972
Yönetmen: Francis Ford Coppola
Coppola’nın hem kendisinin hem de sinema tarihinin
başyapıtlarından biri olan The Godfatheri, öyle başarılı bir paralel kurgu
sahnesine sahip ki, şahsen benim her izlememde tüylerim ürperir. Michael
Corleone’nin (Al Paçino) tahtını sağlamlaştırmak adına bir dizi temizlik komutu
verir. Hem de tam olarak yeğeninin vaftiz töreninin olduğu saatlere. Bir yandan
Tanrı’nın evinde günahlardan arınılır, diğer tarafta işlenen günahların affı
mümkün değildir. Muhteşem değil mi?
10) Dangerous Liaisons (Tehlikeli İlişkiler) – 1988
Yönetmen: Stephen Frears
Stephen Frears’in bu dönem filminin başlangıç sahnesi, tüm
filmin gidişatı hakkında adeta ipuçlarını seyircinin önüne koyar. Adeta bir
ritüel havasında gerçekleşen giyinme ve makyaj anları, tüm film boyunca
izleyeceğimiz kahramanlarımız Marquise de Merteuil (Glenn Close ) ve Vicomte de
Valmont (John Malkovich ) aslında bir
nevi zırhlarını, silahlarını kuşanmaları anlamına da gelmekte.
11)Antichrist (Deccal) – 2009
Yönetmen: Lars von Trier
Lars von Trier’in sinema tarihine geçecek prologlarının bana
kalırsa tartışmasız en şahanesi Antichrist’dekidir. Siyah beyaz, enfes
görüntüler eşliğinde hayat bulan bu prolog sahnesinde bir kadın ile kocasının
cinsel ilişkiye girip, hazzı tatmalarıyla çocuklarının sonsuzluğa gidişi aynı
sahnede hayat bulur. Handel’in barok operası Rinaldo eşliğinde izlediğimiz bu
eşsiz sahnenin oldukça pornografik olduğunu da eklemek gerek sanırım. Trier’in
her bir ayrıntıyı büyük bir incelikle düşündüğü bu sahnenin sürprizi ise filmin
sonunda saklı.
12) The Wolf of Wall Street (Para Avcısı) – 2013
Yönetmen: Martin Scorsese
Hollywood sinemasının en önemli auteur yönetmenlerden Martin
Scorsese, klasik sinemanın tüm kodlarıyla oynadığı, şeytanın aklına gelmeyecek
hamlelere başvurduğu başyapıtlarından The Wolf of Wall Street’de elbette
paralel kurgu sahnesine de yer ayırmıştır. Scorsese, çocukluğumuzun çizgi film
kahramanı Temel Reis’in maceraları ile Jordan ile Donnie’nin başından geçenleri
paralel kurguda buluşturmuştur. Yalnız ıspanak yerine kokain, Safinaz yerine de
Donnie’yi kabul etmek zorundasınız. Jordan’ın sahnenin sonunda Temel Reis kadar
mütevazı olmadığını da eklemek gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder