Devrimin Şanlı Merdivenleri
1905
Rus-Japon Savaşı sırasında Çarlık Hükümeti’nin Potemkim Zırhlısı adlı gemisinde
patlak veren isyan, Ekim Devrimi’nin ilk provası sayılacak denli önemli bir
ayaklanma olarak kabul edilir. Ekim Devrimi sonrası dönemin en önemli yönetmenlerinden
Sergei Eisenstein tarafından beyaz perdeye aktarılan ayaklanma, böylelikle usta
bir göz sayesinde tarihe geçer. Eisenstein her anını ince eleyip sık dokuduğu
filmde, hem isyanın her açıdan derinliklerine inerek tarihe hem de uyguladığı
teknikleriyle de sinemaya bir başyapıt armağan etmiş olur. Her anı ilmik ilmik
sökülerek analiz edilmesi lazım gelen filmin, özellikle Odessa Merdivenleri’ndeki
sahneyi her anlamıyla yeri doldurulmayacak anlarıyla hatırlarsak eğer…
Eisenstein’in
kendine verilen geniş imkânlarla deneme şansı bulduğu birçok teknikten en
önemlisi kurgu olur bu filmde. Zaten Eisenstein, sinemada kurgu konusunda bir nevi
öncü kabul edilir Potemkim Zırhlısı ile. Özellikle Odessa Merdivenleri sahnesi,
sinemada kurgunun en çarpıcı kullanıldığı anlara ev sahipliği yapar. Eisenstein,
kurgu hileleriyle bir dakikalık sahneyi beş dakika olarak göstererek
yaşananların etkileyiciliğini de böylece kat be ket arttırmış olur. İsyan eden
gemideki mürettebatı karşılamaya gelen insanların Odessa Merdivenleri’nde
Çarlık askerleri tarafından katledilmelerini izlediğimiz sahne, şiddetin belki
de bu kadar açık ve çarpıcı kullanıldığı da ilk filmlerden biri olma özelliğini
taşır aynı zamanda. Askerlerin tek vücut olmuş halde bebeği, yaşlısı gözetmeden
tüm insanların üzerine şuursuzcasına ateş açması ve insan kitlesinin can
havliyle merdivenlerden aşağıya doğru kaçışması… Sinema tarihinin görüp
görebileceği en muazzam anlara sahip bu sahnede Eisenstein’in bir de sürekli
yakın plan çekim yaparak ölen, kaçışan ya da çocuğunun öldürüldüğüne şahit olan
annenin yüz ifadeleri seyircinin karakterlerle bire bir özdeşlik kurmasını
sağlar. Defalarca aynı yüzü, sıçramalarla farklı açılardan tekrar tekrar
görmemiz seyircinin yaşadığı acıyı da kat be kat arttırır. Sahnenin en
dayanılmaz anları ise kuşkusuz önce askerlerin kurşunu ile vurulan sonra da
kaçışan insanlar tarafından ezilen çocuk ve annesinin görüntüleri olsa gerek.
Birçok ülkede içerdiği şiddet görüntüleri nedeniyle gösterimi yasaklanan filmin
oldukça gerçekçi olduğu da böylece tartışmasız bir gerçeklik kazanır. Bu filmi
izleyenlerin kesinlikle Bolşevik olacağının iddia edileceği kadar gerçekçi,
etkili, yenilikçi ve unutulmaz başyapıtı ve Odessa Merdivenleri’ni
unutamayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder